25. Mayıs 2013 gününü düğün günü olarak seçen arkadaşlarımız düğünü Münih'te gerçekleştirdi. Cumartesi sabah yediyi çeyrek gece araba ile yola çıktık. Trafik fazla sıkışık değildi. Yer yer tıkanıklıklar oldu, buda şampiyonlar liginin final maçını Münihte seyretmek için giden futbolseverlerdi.
Yolda iki kere mola verip kahve ihtiyacımızı giderdik ve 11'de oteldeydik.
Chekin yaptık ve herkes hazırlanmaya başladı. Çünkü saat ikide kilisede olmamız gerekiyordu. Arkadaşlarımızın dini nikâhı kiyilacakti. Otel odam harikaydı. Düğünden sonra harika bir uyku çektim, iki saatçik olsa bile.
Kilisede nikah kiyildiktan sonra herkes kutlamanın olacağı restorana geçti ve orada elimize ufak balonlar verdiler. Balonların ucunda çiftin fotoğrafı vardı. Havanın soğuk olmasına rağmen mantarların verdiği sıcaklık sayesinde restoran bahçesinde ayakta sohbet edildi. Sonra hepimiz birlikte sokağa çıkıp elimizde ki balonları gökyüzüne bırakıp ciftimiz için güzel dileklerde bulunduk.
|
Kilise |
|
Balonlar |
|
Çiftimiz |
|
Gökyüzünde balonlar |
|
Alman geleneklerine göre büyük bir kumaşın üzerine kalp şekli dikiliyor ve kalbin içine çiftin adı ve düğün tarihi yazılıyor, sonra bu kalbi çift birlikte kesiyor. Kim kendi yarimini daha çabuk bitirirse kazanıyor. Sonra çift kalbin içinden geçiyor. Uğur getirdiğine inanılıyor.
Fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere gelin kendi yarimini daha çabuk keserek kazandı.
Bütün bu etkinliklerden sonra restorana geçtik ve ciftimiz pastalarını kesti ve ayakta kahve eşliğinde pasta yedik. Pastadan sonra akşam yemeği için düzenlenmiş masalara geçtik.
Masalar çok güzel süslenmişti. Masalarda camlar vardı. Çamların içinde su vardı ve taze güller. Her yer çok güzel kokuyordu. Alman düğünlerinde sevdiğim bir özellik ise nerede oturacaginizin belli olması. Çünkü çift kimin kiminle bir arada oturması gerektiğine karar veriyor ve böylece genellikle tanıdığınız arkadaşlarınızın yanına düşüyorsunuz. İsimler güzel kurdaleler üzerine yazılmıştı ve bunlar da şarap bardaklarımıza yerleştirilmişti. Hatıra olarak kurdalemi aldım tabi ki.
Hepimizin önünde ufak bir kese vardı. Kesenin içinde puzzle parçaları vardı ve herkes puzzle parçalarını birleştirip büyük bir puzzle'yi tamamladı. Bittigimizde sonunda sadece iki parça vardı ve bu parçalar Susanne ve Philipp'e aitti. Bu parçacıkları bulmak zorundaydılar. Çamların önünde bulunan bir saksıda parçalarını bulduktan sonra puzzle'yi tamamladıktan sonra böylece balayına gitmek istedikleri Amerikadan bir tabloya sahip oldular.
Bir gün Amerika'ya muhakkak gitmek istedikleri için bunun için para biriktiren çifte bizde arkadaşlar ile birlikte bir cam kasenin içinde hamurdan ada yaptık ve onlara hediye edeceğimiz paralar ile bu kaseyi süsledik. Sandallar, palmiyeler, şemsiyeler yaptık. Çok tatlı oldu.
Yemekler de harikaydı. Davetiyelerini gönderdiklerinde nasıl yemek tercih ettiğimizi de soran arkadaşlarıma vejeteryan yemekleri istediğimi bildirmiştim. Böylece domuz eti sunulmayacagindan emin oldum ve mangalda kızartılmış peynirin tadı harikaydı ve çok doyurucuydu. Bundan önce başlangıç olarak salata ve ardından tatlı ikram edildi.
Gecenin geç vakitlerine kadar oyunlar oynandı, dans edildi. Gece on iki olduğunda ve yeni gün başladığında aniden oturdukları yerden ayağa fırlayan arkadaşlarım benim için doğum günü şarkısı söylediler ve beni teker teker kutlamak için sıraya girdiler. O kadar mutlu oldum ki anlatamam. Yüzümde ki bir anlık şaşkınlık ifadesini asla unutmayacaklarını söylediler. Düşünsenize oturduğunuz salonda 25 kişi birden aniden ayağa sıçrıyor ;)
|
Buda dogum günü hediyem |
Sabah dörde kadar eğlenip restorana 500m uzaklıkta olan otelimize gittik. Ciftimiz evleri yakın olmasına rağmen geceyi otelde geçirdi ve bu sabah hep birlikte kalkıp kahvaltı ettik. Arkadaşlarımızdan vedalastik ve evlerimize dağıldık.
Geçen sene biri 31. yaş gününü bu güne kadar hiç gitmediğin Münih'te geçireceksin ve etrafında çok sevdiğin insanlar olacak deselerdi, inanmazdım.
Arkadaşlarıma ömür boyu mutluluklar diliyorum.