Kitabin bir cok yeri Almanya'da yasadigi dönemde yazilan mektuplardan olustugu icin bir gurbet kusu olarak benim de ilgimi cekti.
69 sayfalik incecik bir kitap ama güzeldi.
Ahu Kader
"burasi bizim yurdumuz degil ki, burasi bizi öldürmek isteyenlerin yurdu!" diyerek sürekli yineliyor... Hala da öyle degil mi?
Evin her yani dökülen saclayirla desenlenmisti.
Televizyondan nefret ediyordu. Teknolojinin bir iblis oldugunu anlamisti.
Türk kesimini görmemezlikten gelip, köseye cekilmeye olanak yok. Buradaki Türkler'in cok büyük sorunlari var. Hemen hepsi ruh hastasi olmus, politik bilincleri olanlar disinda. Türkler, bu toplum icinde ne yazik ki bir yama gibi duruyor. Cok acikli. Burada Türkler'in yogun oldugu semtlere yalnizca lahmacun ve eskici kültürü getirmisler. Sogan, biber ve kiyma kültürü... Deniz bile diyor ki: "Bu toplumun en fakir kesimini olusturduktan sonra neden buradalar?" Tabi hem Türkiye'de hem burada bu sorunu cözebilmenin tek yolu, kültür ve egitim. Onu da kim gerceklestirecek.
Almanlar dogrusu cok calismaya calisiyor. Iyi niyetlileri de cok. Kitapliklar, okumalar, kültür haftalari, ama bakiyorsun, bizimkiler yemyesil bir cami kuruyor... Iste bütün bu ikilemi daha yakindan tanimak, ilerdeki calismalarim icin cok yararli olacak.
(2014 yilindayiz ve durum hala böyle)
Ormanlar, göller parklar bol. 20-30 yil sonra belki de kent bosalmis olur. Yalniz müze olur. Acikli bir kent. (Tezer burada Berlin'den bahsediyor. Müzesi bol olan bir sehir ama bosalmadi, aksine doldu tasti)
Siz hangi köyün yazarisiniz?
Cünkü en büyük aci düsünceler.
Tezer Özlü ile henüz tanışmadım ben de. Bu ara o kadar çok görüyorum ki kitaplarını bu popülaritenin bitmesini bekliyorum :)
YanıtlaSilBu sonucta sadece yazdigi mektuplardi. Kitabini okuduktan sonra hakkinda daha cok bilgi edinebilecegimi düsünüyorum.
SilTezer Özlü, bu aralar ruh halimdeki dalgalanmanın tek sebebi. Leyla Erbil'in Mektup Aşkları'nı okudum çok severek ben de. En kısa zamanda da bu kitabı ekleyeceğim :)
YanıtlaSilBende alıp okuyum bi..
YanıtlaSil