28 Şubat 2014

Martin Eden


Kitap Kardeşliği ile Şubat ayında Jack London'un Martin Eden kitabını okudum. Bu kitap benim için ilk Jack London denememdi. Kitabı çok sevdim.

Kitap Aciklamasi:
Jack London (1876 - 1916), kitapları yabancı dillere en çok çevrilmiş Amerikalı yazarlardan biridir.ABDnin hemen her yerini gezdi. İktisadi bunalımın doğurduğu güç koşullarla karşı karşıya kaldı, bir süre hapis yattı ve 1894te militan bir sosyalist oldu. Martin Edende anlattığı gibi, yazar olabilmek için büyük bir iyimserlik ve enerjiyle çalıştı.Martin Eden, hayatı denizcilikle geçen, 19 - 20 yaşlarında, kenar mahallede yetişen bir gençtir. Tesadüfen, zengin sınıftan bir kızla tanışır, hayata bakışı, hayatı değerlendirmesi tamamen değişir. Bu olay, yaşantısında bir dönüm noktasıdır. O güne kadar olan yaşantısını bir kalemde silip yeni bir ideale doğru koşar. Bu, genç kızı elde etme aşkıdır. Yapacak bir mesleği yoktur, ünlü bir yazar olmak ister. Tek amacı, çok para kazanmaktır. Yazdığı her kelimeyi bile dolar olarak görür. Çevresi hızla daralır, dostları kaybolur, ulaşmak istediği sınıfla arası, okuduğu her kitapla biraz daha açılır. Yazma konusundaki bilgi ve deneyimi arttıkça, zengin sınıfı temsil eden insanların basit, yapmacıklı, ikiyüzlü olduklarını görüp bunalıma girer. Ve olaylar sürprizli bir şekilde devam eder...

***

Ah Martin, içim acıdı senin hikayeni okurken. Anladığım kadarıyla Jack London seni kendisini anlatmak için kullanmış. Sen git Ruth gibi zengin bir kıza aşık ol. Oda senin içinde ki güzelliği fark etmeyip baştan aşağı değiştirmeye kalkışsın.
En çokta yazmakta bu kadar direndigin için hayran oldum sana. O kadar savaştın ki yazılarını kabul ettirmek için, sonunda basardın ama ...
Martin yüreği güzel insan. Burjuva'ya yenik düşmeden aşka düşen adam. Okuyun efendim.

27 Şubat 2014

Yaşlı Karılar Karnevali

Mainz şehrinde doğmuş iseniz ister istemez kaniniza karneval işlenir. Herkesin istediği kıyafetlere büründüğü ve deliler gibi sokaklarda eğlendiği zamandır bu karneval zamanı.
Ben pek sevmem aslında. En çokta yiyip, içip, etrafa edenlere sinirlendigim için sevmem aslında ama yine de bu karneval sevimliliği beni de içine çeker ara sıra.
Bu gün asıl gün öncesi Altweiberfastnacht'ti. Yani kelimesi kelimesine çevirirsek "Yaşlı Karılar Karnevali"

Bu gün çalışmayan kadınlar buluşur. Kıyafetlere bürünür. Mainz şehrinde Fastnachtsbrunnen'in önünde buluşur sonra da gönüllerince eğlenirler. Bu gün sokaktan geçen her kravatlı erkeğin korkulu gündür çünkü bu gün erkeklerin kravatlarını kesmek serbestir.
Fastnachtsbrunnen/Mainz

Benim bu sabah iş yerinde toplantım vardı. Başka eyalette çalıştığım için orada karneval pek kutlanmiyor. Toplantıdan sonra da arkadaşlarımla gezdim biraz. Sonra çarşıda karneval kostümü satan bir dükkana gittik. O kadar güzel kostümler var ki anlatamam.
Ben kendime kostüm alsam çingene kostümü vardı, onu alırdım vallahi :)

O kadar şeker tokalar var ki. Başımda ki sapkaciga dikkatinizi çekerim. Hadi Tschüss.

#Oku

Az önce tumblr sitesinde bir okuma listesi buldum ve kayıt ettim. Oku! Çünkü okudukça gelişir beynin. Okudukça yazının anlamını anlarsın. Okudukça gelişir ve okudukça insan olursun.
Gün gelir okuduğun kitapların sayısı dolabında bulunan kıyafet sayısından fazla ise, o zaman diyeceğim ki Adam olmuşsun.











Kartpostal Geldi #12

Kartpostal Geldi #11 burada

Geçen hafta aldığım postcrossing kartpostalı Rusya'dan geliyor. Kartpostal'in nostalji içermesi beni çok mutlu etti.


Diğer aldığım bu iki güzel kartpostal da YollarBizim blogunun sahibesinden geliyor. Blogunda kartpostallar ile ilgili yazı yazmıştı sonra kartpostallasmaya karar verdik. Sevgili YollarBizim benden önce davranmış. Çok teşekkür ediyorum ona.




26 Şubat 2014

Eda'cim ... İyi ki anan seni doğurmuş

Doğduğunuz gün. Her hali ile bir şekilde hem güzel hem de iğrenç bu dünyaya gözlerimizi açtığımız gün. Önemli bir gün değil mi sizce de? Benim için önemli. Ben önem veriririm doğum günlerine. Bir düşünün, sen, ben, Sonsuz, Anarşi, Eda(Balık), Pehito, İnsanYavrusu, DondurmaDelisi, Maviye İz Süren, MyReal, Pia, GeceYürüyüsü, UcanKaravan ve şimdi saymadığım daha niceleri doğmamış olsaydı, nasıl birlesecekti bizim yollarımız? Bu yüzden doğum günleri önemli benim için. Değer verdiğim, hayatımda var olan, hayatıma bir şekilde anlam katan tüm insanların doğum günlerinde iyi ki doğmuş, iyi ki anası dogurmusta bizde tanıştık diyorum.
Bu gün sevgili Eda(Balık)'in doğum günü. Eda'cim ... İyi ki anan seni doğurmuş :)

25 Şubat 2014

Sağdan Devam Edelim


Su'ya yazılan yazılar vardır. Dalgalar alır götürür. Kimse bilmez yazıldığını, yazandan başka.
Bir de kâğıda yazılan yazılar vardır. Paylasmadikca kimse bilmez yazıldığını, yazandan başka.
Bir de bloglar da yazılar vardır. Parmak uçlarından düşer tuşlara, ekranda can bulur.
Herkes bilir yazıldığını. Kimin için yazıldığı bilinmez, yazandan başka.

Bir de blogta yazı yazıp sonra da onu kaldıranlar var. Onlara küfür etmek istiyorum. Zira yukarıda yazdığım şiir tadına ki cümlelerin arasına sıkıştırdım küfürü. Üstüne almak isteyen alıp sağdan yoluna devam etsin.

24 Şubat 2014

Kisa Kisa

Cumartesi aksami cok sevdigim bir lise arkadasimin dügünü vardi. Hic bir zaman topuklular ile yürüyemeyen Ahu Kader o aksam inat ettigi icin topuklular ile gelinin pesinde fir döndügü icin ayaklari su toplamis vaziyette.Ama olsun, arkadasima helal olsun.

Bu gün ögrenci kayitlari devam ediyor. Bizim Türkler acayip millet. Sabah 9 ve 11 saatleri arasinda gelmeleri gerekirken öglen bir den sonra geliyorlar. Adamlar sana posta yollamis, bu saatte gel demis. Okumazmisin güzel kardesim?
Ayrica kaslarini incecik alan Türk erkeklerine de yuh diyorum. Igrencsiniz haberiniz yok.

Ahu kiz üce kadar calisacak ondan sonra da evin yolunu tutacak. Yogun bir hafta sonu gecirdikten sonra su an aklinda fikrinde dus alip kendini koltuga atmak var.

Yarin sabah yine dokuzda is basi yapacagim. Dört saat calistiktan sonra carsida su gizli bekarliga veda partisi ayarladigim arkadasim ile bulusacagim. Nikahi icin elbise bakacagiz. Dügüne iki hafta kaldi.

Pehitom ilginc bir hikayeye baslamis yine. Bakalim sonu ne olacak.

Ay sonu geldi benim de cüzdan suyunu cekti.


21 Şubat 2014

Gizli sakli isler

Bu aralar üniversite'den cok sevdigim bir arkadasima gizli sakli bekarliga veda partisi hazirliyorum.
Mart'in 14. evlenecekler.  Normalinde Almanlar da böyle bir etkinligi nikah sahidi düsünüyor. Arkadasim erkek kardesini secmis nikah sahidi olarak. Fakat kardesi bir kac hafta önce bir ameliyat gecirdigi icin halsiz oldugu icin düsünememis.
Bede arkadasimin esi ile bir oldum ve gizli sakli tanimadigim üc kiz arkadasina daha haber verdim. Dünya Kadinlar Gününde bir restoranda yemek yiyecegiz. Icecegiz. Gecenin gec vaktine kadar sohbet edecegiz. Aslinda Almanlar da böyle günler de kizlar sokaklarda dolaniyor, acayip oyunlar yapiyor. Deyim yerindeyse icip siciyorlar ama arkadasim böyle bir sey istemedigini en basinda söylemisti.
Simdi de kardesim hasta hic bir sey ile ilgilenmiyor bir veda partim olmayacak diye üzülüyormus. Koca adayi da arkadasim oldugu icin ikimiz durmadan gizli sakli mesajlasiyoruz. Haberi yok. Cok sevinecek. Bende o sevinecegi icin cok sevincliyim simdiden.
Bu sene nikahlarini kiyacaklar. Seneye de ayni gün kilise nikahlarini yapacaklar. Ikisinin bir arada cok pahali oldugunu söylediler.

20 Şubat 2014

Durmamis Adamlar

Evet, Facebook durmamis. calismis ve WhatsApp’i satin almis. Iyi halt etmis. Zaten hic iyi olmayan WhatsApp’i bu sayede telefondan silerim ben ha.
Bir keresinde hack edeyim su lanet uygulamayi da arkadaslara ne kadar basit oldugunu göstereyim demistim. Hack ediyorsun. Tüm yazismalari görüyorsun. Kim kendine ne adini secmis, kiminle konusmus ve konustugu insanlarin numarsi ne, hepsini ama hepsini görüyorsun.
Paranoyakliga gerek yok belki ama kendi elimiz ile de her bilgimizi vermeyelim.
Bu gün sadece iki saat icin ise gelmek zorunda birakildigim icin de is arkadaslarima YUH diyorum.
Bir kere de biriniz tamam ben gelirim deyin. Neden hep Ahu Kader?
Tamam sakinim.

19 Şubat 2014

Yaralarımı Sardım


Ameliyat olalı 4 ayı geçti blog. Bir kaç gün önce tamamen geçen yaramin ıslak olduğunu fark edince korkuya kapılan ben pazartesi günü yolu doktor da buldum.
Doktor sevk verdi ve beni ameliyat eden doktora bu gün gittim.
Yaranız tamamen geçmiş. Konum olarak kötü bir yerde olduğu için ufak bir haraketiniz de hafif açılabilir. Paniğe gerek yok. Ne yeni bir ameliyat gerekiyor su an benim açımdan nede sargı bezi kullanmanız. Bırakın ki hava alsın dedi.
Bende bir sevinç sormayın gitsin.
Dudak kenarlarim yirtliyor belirli zamanlar. Demir eksikliğinde böyle olabiliyor. Olduğunu biliyorum ama benim demir eksikligim yok. Neyse ev doktoru bir merhem yazdı. Kortizonluymus. 6 gün kullan sonra bırak dedi. Bakalım iyi gelecek mi?
Dün ve bu gün doktor işlerimi halletim ya çok memnunum. Bu gün evdeyim. Yarın yine iş sonra da şairler akşamı. Onu da anlatacağım sizlere daha.

görsel google'dan alintidir

18 Şubat 2014

Sakinim

Bu gün öğrenci kayıtlarının ikinci günü. Daha sakinim. Dün nede olsa Mimar mühendisleri ve Medya Manager bölümlerinin üstesinden geldim. Bu günde ekonomi öğrencilerinin üstesinden gelirim evelallah. Yarın ki bölümü bilmiyorum. Onunla da iş arkadaslarım uğraşsın bir zahmet.

Tumblr olan varsa uğrasın. Anlık yazılarım ve fotograflarım orada. http://ahukader.tumblr.com 

Güllerden Çok

Kulağımda duydugum müziğe elimde oynadığım termos fincanıma oyle bir dalmışım ki biletleri kontrol eden çalışanı bile fark etmedim. Elimde ki fincanımı çantama koyarken "kahve ise icerim" dedi. Kusura bakma canım. Papatya çayı. 

Papatyaları severim. Güllerden cok. 

14 Şubat 2014

Sevgi(siz)liler Günü

İster sevgiliniz olsun ister olmasın. Bu gün için yapılan bunca hazırlık, tv de ki reklamlar, çiçekçilerde ki büyük panolar sizi de - yeter artık kusacagim - dedirtmedi mi?
Babam böyle günlere önem vermez ama yine de karısına çiçek almaktan da geri kalmaz. Bu sabah ise erkenden gittiği için dışarıya çıkamadı ve çiçek falan alamadı.
Annem de - neden her şeyi erkeklerden bekliyoruz? Gideyim de kocama bir gül alayım - dedi, demesine de şaka yaptı oda gül falan almadı. Ilginç fikir aslında.
Bence siz bu gün erkeklerin iş yerine gül gönderin. Utanır zavallılar belki ama her şeyi de onlardan beklemeyin canım aaa.

Alemin derdi Alemi gerdi

Sevmiyorum ben bu facebook’u aga. Bir sey paylasiyorsun bin bir insandan hemen yorum. Sanki herkes oturmus, hadi Ahu bir yazi yazsin da altinda sacma sapan zirvalayalim diye bekliyor.
Bir arkadas mezun olmus. Tebrik ediyorlar, bir yandan da bizimkisi de yakinda biter insallah diyorlar. Bizimkisi derken beni kast ediyorlar. Hay bin sabir.
Benim üniversite millete dert oldu. Olmuyorum lan mezun falan.

12 Şubat 2014

Mesajım Var Vol.2

Kartpostal Geldi #11

Yeni yıla girdikten sonra postcrossing sitesinden üç adres alıp kart göndermistin yine dünyanın bir ucuna. Bende bu sayede yine bir kaç kart aldım.


Bu kartı Edacigim bana haber vermeden Liverpool'dan göndermiş. Kartpostal sevdiğimi bildiği için bir de benim kartım neden olmasın sende demiş. Aldıktan sonra tumblr da paylaştım oda elime bu kadar çabuk ulaşmasına şaşırdı.


İkinci kartım Rusya'dan geldi. Ludmila kartın üzerinde ki çiçeklerin yazları terasında yetiştiğini yazmış.



Bu arada BayanVertigo Nisa bana bir kartpostal daha gönderdi Ankara'dan. Çok beğendim bunu. Kartın üstünde ki kızlar biziz ama sapkalisi Nisa :)


Son kartım da Finlandiya'dan. Ne güzel her yer bembeyaz. Bu kış hala kar göremediğimiz için imrendiğim doğrudur.

Kartpostal Geldi #10 burada

 

Mesajım Var Vol.1

11 Şubat 2014

Kitap Üzerine

365 Günlük blogunun sahibesi kitap üzerine bir kaç soru sormuş ve mail ile katilmamizi istemiş. Bende bu gün kendisi ile yazistim ve sağ olsun blogunda benim verdiğim cevaplara yer verdi. Okumak isterseniz sizi şöyle alayım tık tık.

10 Şubat 2014

Gençlik

Gençlik beni gerçekten korkutmaya başladı. Bu sabah twitterden bir kedi faciasına denk geldim. Can diye birisi kedisini öldürmüş ve öldürdüğünü de video'ya çekmiş ve sosyal medyada paylaşmış. Hayvan severler de şok yarattı bu haber. Hayvan sever olmamiza gerek yok, kendimize insan diyorsak insan olarak buna şok olmamız gerekiyor.
Sonra eve döndüğümde her akşam yaptığım gibi Türk Ana Haberlerini seyretmeye başladım ve bahsi geçen şahısın fotoğrafını da gördüm. Kedinin videosunu da. Annem hemen bu çocukta satanist tipi var dedi.
Bu haberden önce Konya da bir kaza haberini seyrettim. Bir araba sürücüsü yolda yatan ölü köpeğe çarpmamak için arabası ile takla atmış.
Biri ölü köpeğe çarpmasın diye arabası ile takla atar, diğeri canlı canlı kediyi keser sosyal medya da paylaşır.
Her haltı internette paylaşıyorlar zaten. Yediklerini, içtiklerini, nerede ne zaman mictiklarini. Çok afedersiniz sinirim çok bozuldu. Gençlik korkutucu.

#bu arada #internetimedokunma ama böyle olaylara da engel ol. Ceza kes. Para cezasi verip salma bu pislikleri sokaga.

Crazywomenrosemary

Sevgili Crazywomenrosemary bunu okuyorsan lütfen bana ahukader@gmail.com adresinden ulaş. Çünkü ben 100. kişi ye kartpostal göndereceğim diye bir totem yapmıştım ve 100. okuyucum sensin.
Sevgiler.

Okuyucu

Bir zamanlar blogta yorumlara cevap verememe sorunu yaşıyordum. Bir de her yazdığım yazı için yorum bölümünü el ile eklemem gerekiyordu. Bu yüzden kendime yeni adres alıp blogumu bu adrese yönlendirdim. Bu arada tüm izleyiciler/okuyucular kayboldu tabi ki. Sevdiğim blog arkadaşlarıma haber ettim yeni adresi takip etsinler diye. Sonra da yazmaya devam ettim.
Okuyucu sayısı günden güne çoğalmaya başladı. Kimse kendisini kandırmasın. O rakamın hiç bir anlamı yok belki ama her gelen okuyucu da seviniyoruz. 99 okuyucum olmuş yeni adrese taşındıktan sonra. Şimdi ben kendi kendime bir totem yaptım. 100. okuyucuya kartpostal göndereceğim.
Hadi Tschüss :)

Hali Saha Maci bir iki

Is yerine gelip "bu ne sessizlik lan" diyen Ahu Kader kisisinden selamlar.
Geldim ki in cin top oynuyor. Is arkadasim yok. Patron yok.
Bir baktim panoya patron izinliymis bu hafta. Is arkadasim da bu günlük izin almis.
Oh vallahi...
Insan bir haber verir degil mi?

Bende birazdan in cin ile hali saha maci yapmayi planliyorum.
Hadi Tschüss :) 

9 Şubat 2014

Son Ada - Zülfü LIvaneli


Livaneli'den alegorik ve sarsıcı bir roman...

Darbeci bir başkan, emeklilik yıllarını geçirmek üzere, herkesin her şeyiyle hoşnut olduğu cennet bir adaya yerleşir. Başkan, ruhuna dek işlemiş olan yıkıcılık potansiyelini, geçmiş politik gücünden de yararlanarak kullanmaya kararlıdır. Bu doğrultuda tüm adayı etkileyecek müdahalelere girişir.

Önceleri sıradan görünen bu müdahaleler, sonunda düşmanı düşmana kırdırmaya dek varacaktır. Başta martılar olmak üzere, ada halkı dahil tüm canlılar Başkan'ın acımasızlığından payını alacaktır. Bu arada durdurulamaz görünen bu gidişe direnen bazı sesler de vardır.

Livaneli Son Ada'da, düşsel bir ülkede yaşanan aslında hepimizin aşina olduğu olayları alegorik bir anlatımla verirken, politik ve kişisel ihtiraslarla topluma ve doğaya müdahalelerin sonuçlarını da gözler önüne seriyor.


*** 
Sevgili Ebru bana bu kitabi göndermisti ve okuyunca Gezi Parki ile uyumlar bulacaksin demisti. Gercekten de öyle. 2008 yilinda cikan bu kitap sanki 2013 yilinda olacak olaylarin bir habercisi gibi.
Son Ada da herkes kendi halinde sevgi ile yasamaktadir. Sonra Ada'ya bir baskan tayin olur ve adalilarin hayatini alt üst eder.
Her zaman severek gectikleri yollarin üzerinde bulunan agaclari kesmek ile baslar eylemleri baskanin. Agaclarin kesildigini fark eden ve bu yüzden panige kapilan o sevimli martilar tek tek saldiriya baslamistir. Bu sefer de marti avina cikar  baskan. Adamlari her daim yanindadir ve bir numarada oturan ve adanin asil sahibi olan gencte baskanin tarafindadir.
Baskan zaman ile tüm adalilari kendi tarafina toplasa da onun ilk günden tüm kötülüklerin anasi oldugunu fark eden yazar hic bir zaman onu sevmeyecektir.
Kitapta en ilginc sey ise bir isim bile yok kitapta. Herkes ya numara ile yada meslekleri ile beliriyor. Bir tek anlaticinin sevdigi kadin Lara'nin adi var.
Kitabi cok sevdim.

Simdi ise Jack London'un Martin Eden kitabini okumaya baslayacagim. Kitap Kardesligi Subat ayinda bu kitabi okuyor bende katildim.

Hadi Gidiyoruz


Hadi binin vosvos'a gidiyoruz. Gezmeye gidiyoruz. Parti yapmaya gidiyoruz. Cünkü bu Ahu Kader kisisi persembe günü yazdigi sinavini gecmis. Oh yandan. 300 -500 kop kop.

8 Şubat 2014

Silüet

Gözünüzün önünde silüetiniz beliriyor.
Kocaman acmis gözlerini piskopatca bir bakis ile size bakiyor.
Gülümsüyorsunuz.
Gözlerinizi kapatiyorsunuz, nasil olsa birazdan kaybolacak diyorsunuz.
Aciyorsunuz, tam orada durmaya devam ediyor.
Kafayi yedin herhalde diyorsunuz.

Bir saskinlik hali. Silüetin gözünüzün önünden kaybolmamasi.
Ben kalkayim da bir cay demleyeyim bari düsüncesi.
Silüetin pesinizden mutfaga gelmesi.
Su akiyor, gülümsüyorsunuz.

Bir Okuma Senligi vardi

Evet, hatirlarsaniz bir okuma senligi vardi ve ben de yine katilmistim. Aralik ve Ocak aylarinda cok güzel bir katilim sagladim fakat Subat ayinda sinavin da getirdigi stres ile birlikte canim okuma senligi icin sectigim kitaplari okumak istemedi. Bunun yerine baska kitaplar okudum. Simdi senligin son ayina girmis bulunuyoruz ve benim bir kac kategorim daha tamamlanmadi. Ama ümitliyim. Okumaya calisacagim.



1. Kategori (10 puan): Altın Kitaplar Yayınevi’nden çıkan bir kitap okuyanlara.
Canan Tan - Piraye - Okundu

2. Kategori (10 puan): Kütüphaneden ödünç alınmış veya sahaftan satın alınmış bir kitap okuyanlara.

George Orwell - 1984 - Okundu

Bu kitabı bir kaç gün önce başladım fakat ingilizce olduğu için beni yordu. Bende üniversitemin kütüphanesinde bulunan almancasini okumaya karar verdim. Su an kitap başkasında. Benim elime 30.Kasım'da geçecek. 


3. Kategori (10 puan): Adında bir hayvan adı olan bir kitap okuyanlara.

Inci Aral - Ölü Erkek Kuslar - Okundu



4. Kategori (15 puan): 600 sayfadan uzun bir kitap okuyanlara.
Bu kategoriye daha karar vermedim.

5. Kategori (15 puan): Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış bir yazarın bir kitabını okuyanlara.
2013 Nobel Edebiyat Ödülü kazanan Alice Munro'nun bir kitabini okuyacagim.

6. Kategori (15 puan): Türk edebiyatında klasik kabul edilen bir roman okuyanlara.

Mehmet Rauf - Eylül

7. Kategori (15 puan): Hiç okumadığınız bir ülke edebiyatından bir kitap okuyanlara.

Henryk Sienkiewicz - Quo Vadis
Polonya Edebiyati

8. Kategori (20 puan): Sinemaya uyarlanmış bir kitabı okuyup filmini izleyenlere.


Markus Zusak - Kitap Hirsizi

9. Kategori (20 puan): Adında kış mevsimine ilişkin bir sözcük olan veya konusunda kış teması olan bir kitap okuyanlara.

10. Kategori (25 puan): Yasaklanmış bir kitap okuyanlara.
Harper Lee - Bülbülü Öldürmek
Bu kitabı daha önce galiba lise yıllarında okudum ama tam olarak hatırlamıyorum. Kitabı ingilizce okuyacağım. - Okundu

11. Kategori (25 puan): Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazılmış bir kitap okuyanlara.

Nutuk  

12. Kategori (25 puan): Yayınlanmış en az beş kitabı olan bir yazarın ilk kitabını okuyanlara.

Ahmet Ümit - Ciplak Ayakliydi Gece

13. Kategori (25 puan): Bir biyografi veya otobiyografi okuyanlara.

Ipek Calislar - Latife Hanim

14. Kategori (30 puan): Okuma yazmayı öğrendiğiniz yıl ilk kez yayınlanmış bir kitap okuyanlara.   
Matilda - Roald Dahl - Okundu

15. Kategori (40 puan): Bir üçleme veya aynı seriden üç kitap okuyanlara.
Grinin Elli Tonu Üclemesi
  
Şimdilik listem böyle. Boş kategorileri tamamlamak ümidi ile. - Okundu

7 Şubat 2014

Dualar Ile

Selam blog. Sessizsin demis ZirZop :) Tesekkür ederim.
Dün sinava girdim ve icimde iyi bir his ile ciktim. Umarim gecmisimdir.
Gecen sene de sinavdan cikip yasasin gectim dedigim de kaybettigimi ögrenince sok olmustum, bu yüzden bu sefer icimde garip bir his var. Simdi sonucu beklemem gerekiyor, kötü olan tek sey bu. BEKLEMEK.
Hepinize dualariniz icin tesekkür ediyorum.
Dün sinvadan cikip eve döndüm ve vurdum kafayi yattim. Haftalarin hatta aylarin yorgunlugu cikti. Uyandiktan sonra sarhos gibi dolandim evin icinde bir kac saat daha sonra tekrar yattim. Bu gün biraz kendime gelmeye calisiyorum.
Haftalardir dokunamadigim kagit islerimi halletmeye calisiyorum. En gec bu aksam insallah bilgisayarimin basina gecip bloglarinizi okuyor olacagim.
Hadi Tschüss.
Ahu Kader

5 Şubat 2014

Dua

Yarin cok önemli bir sinavim var. Dualarinizi eksik etmeyin. Insani en cok sevdiklerinin duasi korur der annem. Bu yüzden dualarim da hic bir zaman kendim icin dua etmem ben.

Hadi Tschüss :)

2 Şubat 2014

Soguk Kahve


Topuklu ayakkabı mı yoksa ben mi?
Bir kadını zorlayan bir soru olabilir.
"Çikolata mı ben mi?" sorusu kadar olmasada zorlar.
Sizler topuklu ayakkabısı ayaklarını vuran kadınlarsınız.
Topuklarınızın altında kağıt mendiller var.
Bazılarınızın gözyaşlarını silen mendiller işte, yabancı değiller.
O mendiller hep canınızın yandığı yerlerde...
Çok adisiniz pembe rujlar,çekici kılıyorsunuz dudakları.


Ahmet Batman'in Sabah Uykum kitabini okuduktan sonra ilk kitabi olan Soguk Kahve'yi de okudum. Ilk kitapta söylediklerimi tekrarlayabilirim. Hic bir edebi yani yok. Cok basit bir dil. Ve yazar ikinci kitabi olan Sabah Uykum da bir cok cümleleri ilk kitabi Soguk Kahveden almis. Ben ilk önce ikinci kitabi sonra da birinci kitabi okudugum icin hemen fark ettim.

Bir de günümüzde yüzüne gözüne bulastirilan Ask'i yazmak bol satiyor herhalde. 
Sevgiler.
Ahu Kader 

Simdi okudugum kitap: Zülfü Livaneli - Son Ada