Yazacaklarim cok birikti aslinda. Paylasmak istedigim fotograflar, anlatmak istedigim geziler.
Önemli aile toplantilari, en cokta kitaplar.
Fakat bir türlü zaman bulamiyorum bilgisayar basinda oturmaya, daha dogrusu yazmaya.
Sabahtan aksama kadar is yerinde bilgisayar basinda olmam bunun icin büyük bir etken aslinda. Evde de bunun basinda oturmak istemiyorum. Bu sefer de telefon elimde, yada bir kitap.
Yazilacak cok sey var, anlatilacak da. Hep olsun insallah.
Bu aralar cok mutlu oldugum durum, bahceye ektigim domateslerin bitmesi, kabak ciceklerinin acmasi. Her aksam bahceyi sularken günün yorgunlugunu ve stresini atiyorum.
Zakkum cok güzel acti. Fotograflarini cekeyim de göstereyim size.
Izin planlari var kafamda. Istanbul mu Antalya mi karar veremedim daha. Cati katinda ki kitap odami da bitirmem lazim. Yerler cilalanacak. Bir hafta da ona izin almak lazim. Dügünden sonra masraf cok oldu. Izin yapmayip Almanya da kalip günü birlik sehir gezileri yapip evle mi ilgilensek sorusu var bu aralar kafamizda.
Yazmak icin cok konu var. Eski bloggerleri de özledim aslinda. Az önce Sonsuz'un sayfasinda ugradim yine. The END yaziyor hala. Hüzünleniyor insan.
Görüştüğümüz zaman görüşürüz.