Izine giderken beraberimde götürdügüm kitabi sonunda bitirdim. Iclal Aydin'in kalemini cok seviyorum ben. Hep bir umut var satirlarinda.
Bu kitap Dönüs, Türkan ve Derya'nin hikayesi. Bu 3 kiz kardesin Ayvalik'tan Istanbul'a uzanan hayat hikayesini okuyoruz.
Kitap aslinda Dönüs'ün tüm aile anilarini ve sirlarini bir defterde toplamis oldugu bir günlük. Dönüs, yurtdisina giden yegeni Defne'nin cantasina sokusturuyor günlügü ve kitap 4 bölüm boyunca günlükten olusuyor neredeyse.
Dönüsün günlügü oldugu icin genellikle onun agzindan dinliyoruz hikayeleri ve sonrasinda ablasi Türkyan ve kardesi Derya'nin bos yerleri tamamlamaya calismasi ile bu karakterlerin gözünden yasaniyor olaylar.
Kitap ise tam bir aile hikayesi. Yasanan mutluluklar, mutsuzluklar, atlatilan atlatilamayan hastaliklar. Hic büyümen bir cocuk olan Mesut'a sahip cikmalarini okuyoruz. Mesut ise 3 kiz kardesin babalarina büyük bir sevgi ile bagli. Aile durumlari öyle bir hal aliyor ki, Istanbul'a gitmek zorunda kalan aile beraberinde Mesut'u götüremiyor. Buna cok üzülen Sadik bey ile üzülüyoruz yeri geldiginde.
Tamamen sevgi dolu bir kitap. Ben kitabi cok begendim. Simdi de ikincisi cikti. En yakin zamanda onu da okurum insallah.
Notlar:
*Iyi hatiralar birakanlar bir yere gitmez. Hatirasini biraktigi insanlar da gidene kadar, onlar hep ayni yeri korkurlar.
*Aglamanin mutluluktan kaynaklandigi o anlari anlatabilmekte üzüntülerimi aktarabilmek kadar basarili degilim galiba. Ne tuhaf... Insan üzüntüsünün, acilarinin üzerine düsündügü kadar düsünmüyor mu acaba mutlu oldugu anlari?
Görüştüğümüz zaman görüşürüz.