Balıkçı ve Oğlu Kitap Dostları Almanya ile eylül ayı kitabımızdı.
Dün akşam gerçekleştirdiğimiz toplantıda ortak düşüncemiz şu oldu:
Zülfü Livaneli'nin kaleminin derinliğini bilenler olarak bu kitabı o kadar derin bulamadık.
Kitap Bodrum'un balıkçı köylerinde balıkçı Mustafa'nın denize vurmuş iki mültecinin cesedini bulması ile başlıyor. Bir de bir bebek buluyor Mustafa. Daha önce kendi çocuğunu denize kurban veren Mustafa mülteci bebeği alıp eve getiriyor ve eşi Mesude'yi de bebeği saklamalarına ikna ediyor.
Olaylar gelişiyor, çocuğu kendi çocuklarıymış gibi göstermek için planlar yapıyor, sonra da Mustafa'nın kız kardeşinin ikiz bebek doğurdunu ve bu bebeği onlara yetiştirmeleri için verdikleri yalanını atıyorlar ortaya. Daha fazlasını anlatmayayım, kendiniz okuyun.
Tüm bu hikaye ile birlikte işlenilen konular, mülteci sorunu, göç, mübadele, denizlerimizin kirletilmesi, termik santral, zeytin ağaçları ...
Mesaj üstüne mesaj yani. Fakat 127 sayfalık bir kitap bu kadar konu için çok ince. Ya da bu kadar konu 127 sayfa için çok fazla.
Siz siz olun, ilk defa Zülfü Livaneli okuyorsanız bu kitabı ile başlamayın.
Görüştüğümüz zaman görüşürüz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder